Köşe Yazısı 1
Osmanlının en karanlık döneminde ilan edilen Tanzimat Fermanının sanat üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Okullarda Namık Kemal, Şinasi okuturlardı bize. O zamanlar pek de aklıma gelmezdi bu eserlerin ne kadar köklü bir değişim olduğu. Fakat şimdi fark ediyorum ki Tanzimat’ın Cumhuriyet Dönemi edebiyatına da katkısı çok büyüktür. Eğer bu geçiş dönemi yaşanmasaydı belki de Cumhuriyet döneminde bu kadar güçlü eserler verilemeyecek, geçiş dönemi yeni yeni yaşanmaya başlayacaktı. Bu Tanzimat edebiyatında yazarlar ‘sanat toplum içindir’ ilkesini benimseyerek, dili sadeleştirmeyi amaçlamışlardır. Gerçekten de okuyunca dilini anlaşılabiliyor, ki 21.yüzyılda olduğumuzu düşünürsek bunun Türk Edebiyatı adına ne kadar büyük bir adım olduğunu anlayabiliriz. Lütfen bundan sonra Tanzimat eserlerini okurken bunu da aklınızdan çıkarmayın, Tanzimat sanatçıları bir nevi devrim yaratmışlardır.
Köşe Yazısı 2
Osmanlı’nın duraklama döneminin III. Murad ile başladığı söylenir hep. Derler ki ondan sonra toprak kaybetmeye başlamışız, suçlu III. Murad’dır. Ancak II. Selim hep unutulur. Hatırlamazlar mı ki ilk seferlere katılmayan padişah odur? Devleti adeta Sokollu’ya emanet etmiştir. 8 yıl boyunca kendi zevk hayatı sürerken Sokollu, Osmanlı’nın yükünü taşımıştır. Bu da tabii başarılı sadrazamın parlaması için büyük bir fırsattır. Belki de şu anda en çok adı bilinen sadrazam olması bu yüzdendir. En az Kanuni kadar iyi bilinir adı. II. Selim sarayda şiirler yazsın, bahçeler dolaşsın, Sokollu ise koskoca Osmanlı İmparatorluğunun tüm işlerini yürütsün. Belki de III. Murad zamanında ilk toprak kayıplarının başlamasının nedeni Sokollu’nun öldürülmesidir. Padişah kendisi istemiştir onun ölümünü. Üstelik kız kardeşinin kocasıyken. Ne III. Murad’a ne de II. Selim’e üzülüyorum Sokollu’ya üzüldüğüm kadar.
Osmanlının en karanlık döneminde ilan edilen Tanzimat Fermanının sanat üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Okullarda Namık Kemal, Şinasi okuturlardı bize. O zamanlar pek de aklıma gelmezdi bu eserlerin ne kadar köklü bir değişim olduğu. Fakat şimdi fark ediyorum ki Tanzimat’ın Cumhuriyet Dönemi edebiyatına da katkısı çok büyüktür. Eğer bu geçiş dönemi yaşanmasaydı belki de Cumhuriyet döneminde bu kadar güçlü eserler verilemeyecek, geçiş dönemi yeni yeni yaşanmaya başlayacaktı. Bu Tanzimat edebiyatında yazarlar ‘sanat toplum içindir’ ilkesini benimseyerek, dili sadeleştirmeyi amaçlamışlardır. Gerçekten de okuyunca dilini anlaşılabiliyor, ki 21.yüzyılda olduğumuzu düşünürsek bunun Türk Edebiyatı adına ne kadar büyük bir adım olduğunu anlayabiliriz. Lütfen bundan sonra Tanzimat eserlerini okurken bunu da aklınızdan çıkarmayın, Tanzimat sanatçıları bir nevi devrim yaratmışlardır.
Köşe Yazısı 2
Osmanlı’nın duraklama döneminin III. Murad ile başladığı söylenir hep. Derler ki ondan sonra toprak kaybetmeye başlamışız, suçlu III. Murad’dır. Ancak II. Selim hep unutulur. Hatırlamazlar mı ki ilk seferlere katılmayan padişah odur? Devleti adeta Sokollu’ya emanet etmiştir. 8 yıl boyunca kendi zevk hayatı sürerken Sokollu, Osmanlı’nın yükünü taşımıştır. Bu da tabii başarılı sadrazamın parlaması için büyük bir fırsattır. Belki de şu anda en çok adı bilinen sadrazam olması bu yüzdendir. En az Kanuni kadar iyi bilinir adı. II. Selim sarayda şiirler yazsın, bahçeler dolaşsın, Sokollu ise koskoca Osmanlı İmparatorluğunun tüm işlerini yürütsün. Belki de III. Murad zamanında ilk toprak kayıplarının başlamasının nedeni Sokollu’nun öldürülmesidir. Padişah kendisi istemiştir onun ölümünü. Üstelik kız kardeşinin kocasıyken. Ne III. Murad’a ne de II. Selim’e üzülüyorum Sokollu’ya üzüldüğüm kadar.